Bu hastalık, genellikle kortikosteroid ilaçları kullanarak tedavi edilir. Bu ilaçlar, adrenal bezlerin ürettiği hormonların yerini alarak vücudun ihtiyaç duyduğu hormonal dengeyi sağlar. Tedavi edilmediğinde, Addison hastalığı yaşamı tehdit eden bir duruma dönüşebilir.
Addison hastalığı olan kişilerin hayatlarını normal şekilde sürdürebilmeleri için, ilaçlarını düzenli olarak kullanmaları ve doktorlarının önerilerine uymaları önemlidir. Ayrıca, hastalığın nedenleri ve semptomları hakkında bilgi sahibi olmak ve düzenli olarak kontroller yaptırmak da hastaların sağlığı için önemlidir.
Eğer sizde veya bir yakınınızda Addison hastalığına benzer belirtiler görülüyorsa, bir endokrinolog veya dahiliye uzmanına başvurarak doğru teşhis ve tedavi planı almanız önemlidir.
Addison hastalığı, böbrek üstü bezlerinin yetersiz çalışmasından kaynaklanır. Bu bezler kortizol, aldosteron ve androjen gibi hormonları üretirler ve bu hormonlar vücudun sağlıklı bir şekilde çalışması için önemlidir.
Addison hastalığı, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla böbrek üstü bezlerine saldırması sonucu oluşabilir. Bu da bezlerin yavaş yavaş hasar görmesine neden olur ve bezlerin yeterli miktarda hormon üretmesini engeller.
Bazen de, böbrek üstü bezlerinde enfeksiyon, tüberküloz veya kanser gibi hastalıklar, ameliyat, radyasyon veya kortikosteroidlerin uzun süreli kullanımı nedeniyle Addison hastalığı ortaya çıkabilir.
Addison hastalığı, böbrek üstü bezlerinin yeterince hormon üretmediği bir hastalıktır. Bu yetersiz hormon üretimi vücuttaki birçok sistemde belirtilere neden olabilir. İşte Addison hastalığının en yaygın belirtileri:
Bu belirtiler farklı bireylerde farklı şiddette görülebilir ve bazen Addison hastalığı teşhisi koymak zor olabilir. Ancak, yukarıda belirtilen semptomlar bir arada görüldüğünde bir doktora başvurulması önemlidir.
Addison hastalığı teşhisi için birkaç adım izlenir. Doktor öncelikle hastanın tıbbi geçmişini ve ailesinde Addison hastalığı veya diğer otoimmün hastalıkların varlığını inceleyecektir. Daha sonra, fizik muayene yapılacaktır. Addison hastalığı olan kişilerde deri renginde koyulaşma, düşük kan basıncı, nabız hızında yavaşlama ve zayıflama gibi belirtiler görülebilir.
Kan testleri de teşhis sürecinde önemlidir. Kandaki elektrolitler, kortizol ve ACTH (adrenokortikotropik hormon) seviyelerinin ölçümü yapılır. Bu testlerin sonuçları, adrenal yetmezliğin varlığını ya da yokluğunu gösterir.
Ayrıca, ACTH stimülasyon testi de kullanılabilir. Bu testte, sentetik ACTH enjekte edilir ve kan kortizol seviyeleri ölçülür. Normalde, kortizol seviyeleri artmalıdır. Ancak Addison hastalığı olan kişilerde bu artış olmaz.
Son olarak, radyolojik testler kullanılabilir. Bunlar arasında ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) bulunur. Bu testler, böbrekleri ve adrenal bezleri inceler ve hastalığın nedenini tespit etmek için kullanılabilir.
Addison hastalığı tedavisinde amaç, eksik olan hormonları yerine koymak ve böbrek üstü bezinin normal fonksiyonlarını geri kazanmaktır. Tedavi genellikle bir ömür boyu sürebilir ve ilaç dozları düzenli olarak ayarlanmalıdır.
Tedavide kullanılan ilaçlar, eksik olan hormonların yerine konmasına yardımcı olan kortikosteroidlerdir. En yaygın kullanılan ilaçlar hidrokortizon, kortizon asetat ve deksametazon gibi kortizol türevleridir. Bazı hastalarda mineralokortikoidler de gerekebilir.
Tedavi edilmeyen Addison hastalığı, adrenal kriz olarak bilinen hayatı tehdit eden bir duruma yol açabilir. Bu nedenle, hastaların her zaman acil durum planına sahip olmaları ve adrenal kriz durumunda hemen tıbbi yardım alınması gerekmektedir.
Ayrıca, Addison hastalarının sodyum, potasyum ve sıvı dengelerini izlemeleri, düzenli olarak kan testleri yaptırmaları ve stresli durumlarda kortikosteroid dozlarını artırmaları önerilmektedir.
Addison hastalığı, nadir görülen bir hormonal bozukluktur ve vücuttaki adrenal bezlerin yeterli miktarda kortizol ve aldosteron hormonları üretememesi nedeniyle ortaya çıkar. Bu nedenle, Addison hastalığı olan kişilerin diyetleri, bu hormonların vücuttaki seviyelerini dengelemeye yardımcı olmak için uygun bir şekilde düzenlenmelidir.
Öncelikle, Addison hastalığı olan kişilerin tuzlu yiyecekleri tercih etmeleri önerilir. Bu, aldosteron hormonunun yerine geçerek vücuttaki sodyum ve potasyum dengesini sağlamaya yardımcı olabilir.
Ayrıca, hastalık nedeniyle kortizol seviyeleri düşük olan kişilerde, kan şekeri seviyeleri de düşük olabilir. Bu nedenle, diyetlerinde düşük glisemik indeksli karbonhidratlar (kepekli ekmek, tam buğday makarnası, kahverengi pirinç vb.) ve protein açısından zengin yiyecekler (balık, tavuk, et, yumurta vb.) tüketmeleri önerilir. Ayrıca, C vitamini açısından zengin gıdaların (portakal, kivi, yeşil biber, brokoli vb.) tüketilmesi kortizol sentezine yardımcı olabilir.
Bununla birlikte, Addison hastalığı olan kişilerin diyetlerini öncelikle doktorlarıyla tartışmaları ve önerilerine uygun şekilde düzenlemeleri önemlidir.
Addison hastalığı, adrenal bezlerin yeterli miktarda kortizol ve aldosteron hormonları üretememesi nedeniyle vücutta çeşitli olumsuz etkilere neden olur. Bu hormonların yetersizliği, aşağıdaki belirtilere yol açabilir:
Addison hastalarının yaşam süreleri, erken teşhis, uygun tedavi ve takip ile önemli ölçüde uzatılabilir. Tedavi edilmemiş Addison hastalarında ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir ve bu da hayat beklentisini azaltabilir. Ancak doğru şekilde tedavi edildiğinde, Addison hastalarının normal bir yaşam süresi ve kalitesi olabilir. Bu nedenle, Addison hastalığı olan kişilerin düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemesi önemlidir.
Evet, Addison hastalığının tedavisi mevcuttur. Tedavi, kortizol ve aldosteron hormonlarının eksikliğini yerine koymak amacıyla hormon replasman tedavisi (HRT) kullanımını içerir. Bu tedavi ağız yoluyla kortizol ve aldosteron içeren ilaçlar kullanarak yapılır. Tedavi, dozajının doğru şekilde ayarlanmasıyla hastalığın belirtilerini azaltabilir ve hastaların normal bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir.
Addison hastalığında birçok farklı belirti görülebilir. Bu belirtiler genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve zamanla kötüleşebilir. Bazı ortak belirtiler şunlardır:
Bu belirtiler, Addison hastalığından kaynaklanabileceği gibi, diğer birçok sağlık sorununa da işaret edebilir. Bu nedenle, doğru teşhis için bir doktora danışmak önemlidir.
Addison hastalığı genellikle ameliyatla tedavi edilmez, ancak nadir durumlarda bazı tümörler Addison hastalığına neden olabilir ve bu tümörlerin cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Bununla birlikte, Addison hastalığının tedavisi genellikle ilaç tedavisiyle yapılır ve tedavi genellikle ömür boyu devam eder.
]]>Özellikle iri bebek doğuranlar da, birden fazla doğum yapanlarda, doğum süreci zorlu geçenlerde pelvik taban adını verdiğimiz deforme olması nedeniyle karşımıza çıkar. aksırdığınızda tıksırdığınızda idrarınızı tutamaz kaçırırsınız. Ne yapacağız gerekli tetkikleri yaptıktan ve bunun gerçekten öksürdükten sonra bir Kaçak olduğuna kanaat getirdikten sonra uygun cerrahi tedaviyi planlayacağız.
Pelvik taban kasların yani destek dokunun esnemesi, gevşemesi ve deforme olması sonucunda karşımıza çıkan bu idrar kaçırma hayat kalitemizi oldukça olumsuz etkilemektedir
]]>
Bebeklerdeki gaz infantil kolik durum dediğimiz durum ilk üç ayın problemidir. Anneyi emerken çok hırslı çok sinirli emdikleri zaman ya da meme başını sadece emdikleri zaman o kahverengi kısmı değil de sadece meme başına tuttukları zaman emerken dışarıdan vakumladıkları havanın bağırsaklardaki bebeği rahatsızlık verici durumudur. Çoğunlukla neden bu hızlı ve düzgün olmayan emme tekniğinin getirdiği bir şeydir. Bazen annenin gergin olması ya da evdeki elektriğin çok iyi olmaması gibi hani psikolojik nedenler de bu gaz ağrılarını bebeklerdeki daha da tetikler.
Anneler öncelikle sakin olmalılar. Anne ne kadar sakinse bu durumun ne kadar olabilir bir şey olduğunu biliyorsa bebekteki görülmüştür ki gaz ağlamaları gaz problemleri daha az oluyor. Anne gergin olursa yani mümkün olduğu kadar bu konunun geçeceğini artık 3 aydan sonra kalmayacağını çok büyük bir problem değil de her bebeğin yaşayabileceği bir problem olduğunu bilmesin gazın biraz daha bebekte daha az olmasını sağlıyor. Daha az olmasın sağlayabilmesi için annem emzirirken emzirme sırasında Her 10 dakikada bir memeden bebeği ayırıp gazını çıkartıp emzirmeye öyle devam etmesi gerekli. Çünkü daha bekleyerek emzirme. Bazen bu emzirmeler çünkü 45 dakikaları kadar uzayabiliyor. O zaman emzirmenin başında yuttuğu havanın yukarıdan çıkma şansı kalmıyor. Mutlaka kaka ile birlikte anüsten çıkması gerekiyor ki bu da bebeğin Uzun bir dönem O yuttuğu hava ile mücadele etmesi bağırsaklarını mücadele etmesi demektir. Bu da bebeği huzursuz yapacak bir şeydir.
Mümkün olduğu kadar emzirmeye ara vererek gazını çıkartıp ondan sonra bebeği en sonunda bitirdikten sonra tekrar gazını çıkartıp böyle yatırmaları birazcık daha bebekleri rahatlatmaktadır.
Bir takım ilaçlar var gaz ağrıları için hani bunlar denenebilir her bebeğin cevabı farklı olmakla birlikte bu ilaçlar denenebilir. Bebeğin arabayla ya da pusetle dolaştırılması, saç kurutma makinesi, karnına hafif dairesel masajlar gibi daha basit yöntemler de ilaçlara geçme bebeklerde denenmesi gereken tedavi şekilleri de bunları yaptığımız zaman çoğu bebek zaten rahatlıyor. İlaca da gerek kalmaz.
]]>
El parmakları ekleminde ağrı oluşturacak birçok hastalık vardır. Ama en çok gördüğümüz özellikle uç parmak eklemlerinde yaşla birlikte giren kireçlenme ağrısıdır. Kireçlenmeye bağlı eklem ağrısı ve deformiteleri parmakların uç eklemlerinde eklendiğinde görülür. Romatizmaya bağlı olanlar romatizmada ağrı sebeplerinden birisi daha çok ele yakın olan eklemlerde görülüyor. Bunun dışında parmaklarımız hareket ettiren tendonlar var bağlar var. Bu bağların zorlanmasına bağlı ödem oluşması, şişlik oluşması da ağrı sebeplerinden bir tanesi.
Ele giden sinirlerin sıkışmasına bağlı ve diğer istediğiniz avuç içinden giden avucunu daha yan tarafından giden sinir sıkışmasına bağlı parmakların birden fazlasına iki üç parmağı yayılan uyuşma ile birlikte olan ağrılar var. Bunun dışında travmalar bir zorlanma eklem kapsülü zorlanması eklem bağlarının zorlanması yırtılması ağrı sebepleri olabilir.
]]>
Meme kanserinin en önemli belirtisi çoğunlukla kadınlarımızda memede ele gelen kitledir.
Çoğunlukla kadınlar kendileri fark ederler. Bir kısım kadında ise sadece tarama tetkikleri sırasını mamografi, ultrasonografi gibi yöntemler de ortaya çıkarılabilir. Ama kadınlarımızın şikayetleri ele alacak olursak kitle en önemli şikayet oluşturur.
Meme başından olan akıntılarda önemlidir.
Tabii ki her akıntı çok önemli değildir. Önemli olan akıntılar özellikle kanlı akıntılar ve bir de kadınlarımızın çok önemsemediği çok temiz bulduğu için ya buradan benim bir akıntım var ama Berrak bir akıntı diyerek sulu akıntı. Sulu akıntılarda bir kanser habercisi olabilir.
Meme başında olan değişiklikler.
Meme başında içeri çekilmeler aynı zamanda meme cildinde birtakım çöküntüler ve çekintiler. Bunlar da bir meme kanserin habercisi olabilir.
Koltuk altında elimize gelen kadınlardaki kitleler
Meme kanserinin oraya yayılımını gösteren bulgulardır.
Meme cildinde ödem olması
Meme cildinin portakal kabuğu görünümü alması, memedeki kızarıklıklar ve şişlikler ki bunlar aniden gelişebilirler hastalarımız tarafından çoğunlukla bir iltihap olduğu düşünülür. Halbuki bunlar bir enflamatuar meme kanseri dediğimiz iltihabi meme kanserinin habercisi olabilir.
Memeden cildinde oluşan küçük küçük kırmızı kabarcıklar önemlidir.
Meme başında egzama görüntüsü
En önemli bulgulardan birisi de meme başında egzama tarzında yani kabuklanma tarzında cildimizin başka yerlerinde olabilen böyle bir lezyonun olması da özellikle PaJa hastalığı dediğimiz erken evre bir meme kanserinin habercisi olabilmektedir.
Meme kanseri ağrı yapar mı?
Normalde meme kanserleri ağrı yapmaz ama bu tabi literatürlerdede var bazen kadının bir noktasında ağrı hissettiğinde karşımıza geliyorlar. Araştırdığımızda orada bir meme kanseri tespit edebiliyoruz. Ağrı’da varsa ağrı önemsizdir dememeleri gerekiyor. Bu da bir memede hareketliliğin göstergesidir. Bu kadınlarımıza mutlu da bilmeni uzmanına gelerek göğüslerinin araştırmasını yapmalarını özellikle öneriyoruz kendilerine.
Memede asimetrik büyümeler meme cildinde ki damarlarda belirginleşmeler
Bir kadının memesinde fark etmiş olduğu bütün değişkenlikler bir meme kanserin habercisi olabilir. Bu nedenle de konunun uzmanına bir an önce başvurmalarını öneriyoruz.
]]>
Acıbadem Fulya Hastanesi doktorlarından Göğüs hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran “Akciğer Kanseri” üzerine soruları yanıtlıyor.
]]>
Acıbadem Fulya Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı, Prof. Dr. Hüsnü Görgen “Ara Adet Kanaması ” üzerine soruları cevaplıyor.
]]>
]]>
Acıbadem Fulya Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Selin Özaltın, Hamilelik Testi üzerine soruları yanıtlıyor;
]]>